Vadi, içine dalmadan yolda karşılıyor sizi. Sarı ve kırmızının güneşin ışıltıları ile dansı, sizi gerçek dünyadan alıp hayal dünyasının içine bırakabilecek cinsten. Tek düşünebildiğin biran önce oraya dalıp kaybolmak…
Bu kez, ‘‘burada kimler yaşamış, kültürleri ve hayatları nasıldı?’’ gibi sorular yoktu aklımda. Doğanın o mucize dediğimiz güzelliği ile karşı karşıya kalınca başka bir şeye odaklanamıyordum. ‘‘Çöl gibi mi?’’ Evet. Ama uçsuz bucaksız çöl değil. Her yerden kum tepeleri daha doğrusu kayaları yükseliyor. Yıllarca güneşe, yağmura, rüzgara meydan okumamışlar, onlar ile birlik olup kendilerine büyüleyici bambaşka güzellikler yaratmışlar. Size de sadece oturup seyretmesi veya tepelerine çıkıp gün batımı ya da doğuşunu izlemek kalmış. 😎
Doğal güzelliğinin büyüsü ile dalıp gitmiş olsam da unutulmaması gereken bir gerçek var ki; 12.000 yıllık geçmişi ile 74.000 hektara yayılan Wadi Rum diğer adı ile Ay Vadisi, sadece doğal kemerler, dar boğazlar, mağaralar veya renkli kum kayaları içermiyor. 20.000 yakın yazıt, 25.000 kaya oyması ve 154 farklı arkeolojik kombinasyonları ile insanlık tarihinin evrimi ve alfabetik gelişimine tanıklık ediyor. Durum böyle olunca, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine adını yazdırıvermiş 😉
Vadi içerisinde yüzyıllar boyunca inanılmaz güzel değişimlere uğramış bir tepe gördüğünüzde, ‘‘acaba daha ilerdeki o kayalarda ne var?’’ Sorusunu sormadan edemiyorsunuz ama, unutmayın o kadar büyük bir alanın hepsini gezmeniz mümkün değil. Evet, bu vadide insan kaybolmak istiyor ama en doğrusu ‘‘Turizm Merkezi’’ nden gerekli bilgileri aldıktan sonra yola çıkmak. Vadi’ de yürüyüş yapabileceğiniz gibi jeep, veya deve ile de tüm güzellikleri olmasa da sizi etkileyecek şeylerin hepsini görebilmek mümkün.
Peki ‘‘Wadi Rum’ da ziyaretçilerin en çok görmek için gittiği yerler nereler?’’
İşte bunlardan birkaçı ;
Lawrence’ın bahar; etraftaki kayaların üzerinde çekici birçok yazıt görebilirsiniz. Khazali kanyonu; hiking için sizi çağırıyor. Dar ve derin kanyon sizi etkilediği gibi, gördüğünüz kaya yazıtları da sizi düşündürüyor.
Alameleh Yazıtları; develeri ve yaban hayatını anlatan antik kaya çizimlerine harika bir örnek olarak karşımızda duruyor. Burrah kanyonu; renk cümbüşünü barındıran dağlar arasındaki uzun ve derin bir kanyon. Kanyon, yürüyüş sırasında güneş ile beraber sarının ve turuncunun uyumunu gözler önüne serebilmek için sizi çağırıyor.
Kaya köprüsü; Bir kum kayasının yüzyıllar boyunca rüzgar, yağmur ve güneş ile nasıl bir işbirliği içine girdiğini görebileceğiniz en güzel noktalardan biri.
Kum tepeleri; dağların arasında oluşmuş bu tepeler size eğlence ve keyfi bir arada sunuyor. Tırmanmak, yuvarlanmak hatta kaymak için sizi bekliyor. Günbatımı(Al Ghuroub); bu keyif içinde birçok yer bulmak mümkün. Gün doğuşunun güzelliği gibi gün batımınında cazibesini Wadi Rum’da yaşamalısınız.
Nebati Tapınağı(Aretas); Nebatilerin ibadet yeri. Allat(tanrıça) tapınağı kalıntılarıının üzerine yapıldığı söyleniyor. Ve son olarak ekleyebileceğim yer Bilgeliğin Yedi Sütünu; 1. Dünya savaşı sırasında Osmanlılara karşı Arap ayaklanmasına öncülük etmiş Lawrence’ ın anısına Wadi Rum’da bazı kayalara adı verilmiş. Burası Lawrence’ ın yazdığı hayal gücü ile gerçekliğin iç içe geçtiği otobiyografi kitabının da adı.
Peki buraya nasıl gidilir?
Wadi Rum, Akabe’ den sadece 60 km uzaklıkta buluyor. Akabe’ den nasıl gidilir? Bilgisisine Akabe yazısından ulaşabilirsiniz.
Petra’ dan Wadi Rum’ a 5JD’ ye sabah 6:30’ da kalkan otobüs ile gidebilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 2 saat sürüyor. Petra’ dan ayrılan tek otobüs olduğu için biletinizi önceden almayı unutmayın. Aynı araba 8:30 gibi Wadi Rum’ dan ayrılarak Petra’ ya geri dönüyor. Eğer sadece bir gece konaklama yapacak ve ertesi gün geri dönecekseniz biletiniz muhakkak elinizde olsun. 120 km. yolu isterseniz 40-50 JD’ ye taksiyle de gidebilirsiniz.
Amman’ dan direk otobüs bulma şansı ne yazık ki yok. Akabe otobüslerine binerek yolda inmeniz ve buradan ”Turizm Merkezi” ne otobüs ile gitmeniz gerekiyor veya 350 km. yolu 100-120 JD’ ye taksi ile gidebilirsiniz.
Konaklama içinde ihtiyacınız olan tüm bilgilere ‘‘Turizm Merkezi’’den bulabileceğinizi, unutmayın!
Bedevi çadırlarında yapacağınız konaklamalar hafta içi ve sonu fiyat farklılığı gösterebiliyor. Fiyatlar 60 TL den başlıyor, orta halli bir yerde kalmak için yaklaşık 120 TL ödemeniz gerekiyor.
Şanslıysanız seçtiğin kampta yöresel bir yemek olan ‘‘Zarp’’ yeme şansınız yüksek. Pişirme şekli bizde ki kuyu kebabına benziyor. Tavuk, pilav ve sebzeler ayrı ayrı kumun altındaki çukurlarda pişirildikten sonra size sadece afiyetle yemesi kalıyor.
YOLA ÇIK! SINIRLARI GEÇ! HAYATI KEŞFET!