İlkokulda 5 yıl boyunca bir tane muhteşem öğretmen tanımıştım bize her şeyi öğreten. Ortaokula geçince bir anda bir sürü öğretmenim oldu ama adını beynime öylesi kazıdığım bir tanesiydi, Uğur Sağlam. İlkokulda yaşadıklarımı okuduysanız bu yazacağıma şaşırmayacaksınız sanırım; Uğur Sağlam, Matematik öğretmenimdi ama matematikten daha öte bir şeydi ondan aldıklarım.
Ve sınıftayız, dersler başlıyor öğretmenler tek tek derse giriyordu. Kendilerini tanıtıyor ve işleyecekleri konuları anlatıyordu. Bir anca bir dersin gelmesini istiyordum çünkü en çok merak ettiğim matematik öğretmeniydi.
Zil çaldı. Teneffüs bitti. Sınıflara girdik. Heyecanla derse kim gelecek diye bekliyordum. Kapıdan içeriye bir kadın girdi. Masaya oturdu, yoklama aldı ardından kendini tanıttı. Tahtaya ismini yazarken hangi konuları işleyeceğimizden bahsederken o kadar ciddiydi ki; bir o kadar da kendisinden öylesi emin görünüyordu ki. Evet, karşımda bana ilk kez matematik öğreten o şefkat dolu gözlerle bakıp gülümseyen öğretmen yoktu ama öylesi dimdik güçlü duran birisi vardı ki, çoktan etkilenmiştim bile.
Dersi anlatırken sayılar ile öylesi güzel oynuyordu ki. Bazen o ders anlatırken dersi dinliyordum, bazense sadece onu seyrediyordum. Neden mi? Sanırım genç kız olma yolunda ilerlerken karşımda böylesi bir kadın öğretmenin duruyor olması çok etkileyiciydi.
Verdiği ödevlerle bizi bazen araştırma yapmaya zorluyordu bazen de şaşırtmaca soruları ile dikkatimizi ölçüyordu. Onunla beraber matematiğimin temelleri daha bir sağlamlaştı. Ama o zaman üniversite matematik okuyacağımı, öğretmen olabilmek için gerekli ek ders tamamlayarak belgemi alacağımı bilmiyordum tabi. 😉
Uğur öğretmenimin hayatımda öylesi büyük etkisi var ki… Ergenliğe geçerken açıkçası onun öğretmenim olması, bugün ayaklarımın üzerinde durabilmemde ki en büyük etken oldu.
Annem güçlü, tuttuğunu koparan, kafasına koyduğunu yapan bir kadındı aynı zamanda inanılmaz merhametli ve şefkatliydi ama günün sonunda ona her baktığımda gördüğüm annem idi. İlkokul öğretmenim annemde ki benzer özellikleri gördüğüm ikinci kadındı. Onda en çok hissettiğim şey şefkat ve sevgiydi. Ortaokulda ki Matematik öğretmenim hayatıma giren üçüncü kadındı. O daha farkıydı çünkü onda gördüğüm şey şefkatten çok dimdik duran, güçlü, akıllı, ne yaptığını çok iyi bilen biri oluşuydu. Ve bugün bile neden olduğunu yorumlayamadığım bir hissi daha aşıladı bana: ÖZGÜRLÜK. Ona baktığımda aklıma gelen şeylerden birisi oluyordu özgürlük…
Bende böyle olacağım diyordum o yıllarda kendi kendime. Öyle oldum mu bilmiyorum ama ayakları üzerinde tek başına duran, zorluklardan yılmayan özgür bir ruh oldum sanırım.
Bana o yaşlarda hissettirdiklerin için, matematiği böylesi sevdirdiğin için, bu kadar araştırmacı olmamı sağladığın için, hayatıma belki de farkında olmadan yön verdiğin için ama her şeyden önce böyle bir öğretmen olduğun için ne yazacağımı nasıl teşekkür edeceğimiz bilemedim öğretmenim. Sonsuz teşekkürler….
Bir öğretmenin onca emekle yaptığını bir diğeri bir tokatla yok edebilir!