Bazen kendime kızıyorum, bu kadar doğa, kamp, tırmanma, atlama, zıplama, yürüyüş…. seven biri olarak ülkemde görülecek doğal güzellikleri yeteri kadar araştırmıyorum diye. Kahramanmaraş’ ta görülecek birşey yok ki diyerek her zaman ön yargılı davrandım ve hiç araştırmadım bugüne kadar. Evet çok ayıp ettim farkındayım 🙁
Sevgili Cüneyt Durhan (Geziginin Ayak İzleri) sayesinde kendi yanlışımı görmüş ve inanılmaz macera ve güzellikler ile karşılaşmış oldum.
Kahramanmaraş gezisinde en çok eğlendiğim ve maceraya merhaba dediğim yerlerden biri oldu, Döngel Mağaraları. Kahramanmaraş-Kayseri yolu üzerinde yer alıyor ve söylendiğine göre üç büyük mağaradan oluşuyor. Ama duyduğum kadarı ile ufak tefek birçok mağarada var etrafında. Ve söylenenler doğrusu ile bir zamanlar dünyanın sekizinci harikası olmaya aday.
Yürüyüş sırasında güzel bir manzara ile yola devam ediyor olmak çok keyifli olsada bir süre sonra sadece önünüze bakmayı tercih ediyorsunuz hele yağmur sonrası ordaysanız. Mağaraların içine doğru girdikçe kendimi büyük bir labirentin içinde kaybolmuş yaramaz çocuk gibi hissetmeye başladım.
Yol nerde başlıyor bitiyor tam kestiremeden minicik kuyu gibi boşluklar önüne geliyor ve aralarından heyecanla geçmeye çalışıyorsun sonunda ne göreceğim diye.
Orta derece zorlu bu parkuru en kısa sürede yeniden yapmak ve bütün mağaraları dalıp kendimce keşif yapmak istiyorum ve burada kamp kurmanın ayrı bir keyif olacağını biliyorum.
Yolunuz Kahramanmaraş Kayseri arasından geçiyorsa kesinlikle keyifli bir mola vermenizi tavsiye ederim. Çünkü sadece mağalar değil, buz gibi akan nehrin etrafındaki çardaklarda piknik yapmakta ayrı bir güzel olacaktır. Hele birde taza demlenmiş çay ve odun ateşinde pişen gözleme varsa… Ayran içmek istiyorsanız beş dakika suya bırakın soğusun derim!