Merak ettiğiniz sorular nelerdi? 🙂 Motosiklet hayali nasıl başladı? Nasıl motosiklet alıp yollara düştüm? Neden motosiklet ile uzun yollara ara verdim? Neden bugün yeniden motosiklet rotası?
”Top Gun’‘ filmini bilmeyen yoktur sanırım. İşte bu filmiden bir sahne, ki tahmin edersiniz, beni motosiklet ile tanıştırdı. Ardından kaç kere izledim hatırlamıyorum. Tekrar en son 3 önce izledim, itiraf edebilirim. Orada beni öylesi etkileyen şey neydi bilmiyorum. Motosikletin verdiği özgürlük hissi mi? Yoksa motosiklet ve sürücüsüne aşık olmak mı? Ne de olsa çok küçüksün hayal dünyası çok farklı o dönemlerde 🙂
Yıllar geçti belki ama o tutku hiç tükenmedi. Kendimi 2006 yılında motosiklet kursu ile telefonda konuşurken buldum. Kurs bana detayları verdikten sonra aramızda böyle bir konuşma geçti :
Kurs : ” Merak etmeyin çabuk öğrenir ve ehliyet alırsınız. En önemlisi denge. Hepimiz çocukken bisiklete biniyoruz o yüzden skıntı olmaz.
Ben : İyi ama ben hayatımda hiç bisiklete binmedim ki!
Kurs : Pardon anlamadım! Hiç bisiklede binmeden motor sürüp ehliyet mi alacaksınız?
Ben : Niye olmasın. Denge önemli dediniz. Ben gayet dengeliyim.
Ve kursa yazıldım. 7-8 saat verdikleri dersin ardından sınava girerek 17 Mart 2006 yılında A2 motosiklet ehliyetimi aldım. Neden tam tarihi yazdım dersiniz? Çünkü ilk motosikletim CBF 250‘ nin trafiğe çıkış tarihi 15 Mart 2006 🙂
Daha 250 km yol yapmıştım ve evin önünde dönüp durmaktan sıkılmıştım bile. Ama kimse benimle yol yapmak istemiyordu, ne de olsa acemisin! Internette gezinirken SüperEva‘ yı buldum. Hemen yazdım onlara durumumu anlattım. Hayallerimi söyledim. Bana dönüş yaptıklarında dünyalar benim olmuştu. İzmit’ e gezileri vardı ve birçok rider o gezide olacaktı. Hem güvenli sürüş hem de birebir riderlar ile birebir olabilme şansı, şaka gibi. İnanılmaz keyifli bir yolculuk yaptım SüperEva ile. Tabi benim için öyleydi, sevgili riderlarım ne düşündü bilmiyorum. 🙂 Sonrasında da birçok rotamı onlar nereye ben oraya şeklinde yaptım. SüperEva, o gün bana böylesi destek vermeseydi sanırım bugün Cape2Cape hayalini kuramazdım. Tabi bu yolculuklarda sevgili kardeşimi unutmamak lazım. Çünkü biz aynı kurstan eğitim aldık ve beraber sınava girdik. 🙂 Birçok rotayı beraber yaptık. Ama merak etmeyin! çocukken onun en sevdiği şeyler bisiklet, kaykay, paten…. oldu hep.
Türkiye içerisinde yaptığım uzun yollar ve aldığım eğitimlerden sonra çok daha konforlu F 650 GS’e merhaba dedim. Koltuğu ayrı konforlu sürüşü ayrı. ABS’ de cabası! 🙂 Artık kim tutar seni ver elini Avrupa. Yunanistan ve Bulgaristan sınır kapısı İstanbul’ dan ne kadar uzak ki! Birde ordaki yolların çok daha güvenli olduğunu düşünürsen…
Yolda olmayı çok sevdiğim gibi, ”Hayat paylaştıkca güzel” sözünün ne demek istediğini de bir kez daha görmüş oldum. Motosiklet anlamı benim için, yanlız başıma çıktığım özgür yolculuklardan ziyade, aynı hayalleri ve duyguları olan, hayata aynı şekilde bakan insanlar ile yolları ve özgürlüğü paylaşabilmek oldu.
Zaman içerisinde iş yoğunluklarının artması, sevdiklerim ile yola çıkacak zamanları denk getirememek ya da farklı rotalardan keyif almaya başlamakla beraber uzun mesafler azaldı, kısa mesafeler ise keyif vermemeye başladı. Ve bu tutkuyu biraz rafa kaldırmam gerekti. Sonrasında arkadaşlarımın motorlarını ödünç alarak, imkanım oldukca gezilerde motosiklet kiralayarak gezmeye çalıştım.
2014 yılında, Latin Amerika için yola çıkarken öyle çok istedim ki motosikletim ile yolda olmayı. Ama bilmediğim bir kıta, aylar sürecek bir yolculuk, sürekli söylenen tehlikeli sözleri beni plandan uzaklaştırdı. Ne yapalım diyerek aldım sırt çantamı alarak düştüm yollara 🙂
Hayat paylaştıkca güzel dediğime göre tahmin edersiniz ki yola yanlız çıkıyor olsam bile hep yol arkadaşlarım oldu. Öyle güzel şeyler paylaştık ki beraber. Bugün bile birçoğu ile sürekli mesajlaşıyorum ve konuşuyorum.
Ama en son Endonezya’ da motosiklet kiralayarak doğanın güzellikleri arasında gezmeye başladığımda, içimde bastırdığım bu tutkunun ne kadar büyümüş olduğunu gördüm. Dışarı çıkmayı bekleyen kocaman bir canavar gibi! Kaza yapmış, kaburgalarımı çatlaşmış olmama rağmen içimdeki ses durmadan ” motosikletle yolda olacağım” isyan etmeye başladı. İyi ama yanlız yolda olmak istemiyorum ben, bu böyle olmaz şu şöyle olmaz diye içimdeki bu haykırışı bastırmaya çalışmış olsamda bugün yollara düşüyorum. Hem de 5.000-10.000 kilometrelik bir yol değil planladığım. İstanbul’ dan yola çıkarak en kuzeye Nort Cape e çıkıp ardından Afrika kıtasına güneye Cape Town’ a gitmek hayalleri ile!
Hani delidir ne yapsa yeridir misali!
1 yorum
Bende severim motoru hiç kopmadimki arada bir yine binerim ama o iki tekerin verdiği heyecanı hiç bir araba vermiyor