Harikalar diyarına yolculuk Santiago’ da başladı. Her ne kadar iki gün yeterli diyorsamda ben on gün kaldım 😉 Santiago’ yu görmekten çok arkadaş ziyaretiydi yaptığım için ve Amerika kıtasında Türkiye’ deki yaşama en çok benzeyen şehir olduğu için daha uzun kalarak eğitimden ekonomiye, politikadan yaşam kadar birçok şeyi öğrenme şansım oldu. Santiago’ ya giderken bilmeniz gereken püf noktalara göz atmayı unutmayın.
Santiago’ de gezilecek yerler olarak nereleri sayabiliriz?
Plaza Mustafa Kemal Atatürk
Santiago’ da ilk nereden gezinmeye başlasak sorusunun cevabı basit. Atatürk’ ü ziyaret edelim. Atatürk’ ün dünyanın pek çok farklı yerinde heykeli bulunuyor. Santiago bunlardan sadece birisi. “Estacion Miltar’ metro istasyonundan sadece 100 metre uzakta.
Plaza de Armas
Tüm Orta ve Güney Amerika’ da gittiğiniz her şehirde ya da kasabada bu ismi duyacaksınız. Şehir merkezi.
Cerro Santa Lucia
İspanyol tarzı bu kale çizgi filmlerden fırlamış gibi duruyor. Keyifli keyifli tepeye doğru çıkarken Santiago’ nun manzarasıda size göz kırpıyor. (Giriş ücretsiz)
Pedro de Valdivia, 1541 yılında Santiago şehrini bu tepenin eteğine kurmuş. İspanyollar döneminde ise geleneksel dama düzeninde şehir yeniden kurulurken bu tepeyi gözetleme tepesi olarak seçmişler.
La Chascona Müzesi
Pablo Neruda ve Matelda’ nın yaşadığı bu evi görmek ve hikayelerini dinlemek keyifli. Pablo Neruda Şili’ nin yetiştirdiği en önemli edebiyat adamlarından biri olmasının yanında siyasi duruşu ve faşizme karşı tavrıyla adeta döneminin kahramanlarından biridir. Ülkesinde senatör olan, Paris’ te İspanyol göçmenler için konsolosluk yapan sayısız eserlerinin yanında Nobel ödülü almış ünlü bir edebiyatçıdır.
Kendisi aynı zamanda Nazım Hikmet adına barış ödülü almış ve ” onun yanında biz şair bile olamayız ” sözleriyle nazım hikmete olan saygısını belirtmiştir. 1973′ te hayata veda etmiştir. Böyle bir adamın evini ziyaret ettiğinizi düşünün, La Chascona…
La Cristobal Tepesi
Santiago’ yu görmek için burdan daha güzel bir yer olamaz. 360 derece manzara ile şehir ayaklarınızın altında. Tepede Fransızlar tarafından 1900’lü yıllarda hediye edilen kocaman bir Meryem Ana heykeli mevcut. Burası aynı zamanda dünyanın en büyük meydan parklarından biri, kocaman. Koşmak, yürümek ya da bisiklet sürmek isteyenlere pek çok alternatif sunuyor. İsterseniz teleferik ile çıkıp yürüyerek inebilirsiniz seçim size kalmış. Tram ile çıkış 1.500 pesos, yüreyerek giriş ücretsiz 🙂
Bellavista
Gündüzleri Cristobal tepesine gitmek için yürünen Pio Nano caddesi akşamları insanlarla doluyor. Santiago’ nun barlar sokağı diyebiliriz. Sokakta birçok bar olduğu gibi iyi restorantların ve barların toplandığı alışveriş merkezinin lüks yemek yerlerinde geziyorum dedirten yeride görmelisiniz.
Yola Çık! Sınırları Geç! Hayatı Keşfet!