Yaklaşık üç aylık 5 ulkeyi kapsayan gezinin ilk durağı Cartagena,Kolombiya. Hem gün içinde hemde akşam eski şehiri gezerek manzaranın keyfini çıkartıktan sonra gece Plaza Trinada çevresinde birşeyler yudumlayarak günü bitiriyoruz. 2. Gün sabah erkenden Filippe kalesi ziyareti ve ardından Playa Blanca,Baru Adası‘na yolculuk. Karayip sularının tadını çıkartıp geceyi hamakta geçirmek farklı birşeymiş anladım 😉 3. gün övgüyle bahsedilen Rosario adasına ziyaret. Gerçekten de, anlatanlar haklıymış dedirten bir görsel ziyafet. 4. gün Santa Marta ziyareti. Kolombiya’nın önemli ve büyük şehirlerinden biri. Akşamları Park Los Novios ve Katedral Santa Marta etrafında mum ışığında keyifli bir yemek ve birşeyler içmek geçen birkaç günün yorgunluğunu hemen alabilir;) Sahil kenarinda guzel bir yuruyus ve etrafinda ki sokaklarinda kaybolmak keyifli fotograflar icin inanilmaz. 5. Gün yürüyüş zamanı. Minca’ya giderek şelaleyi ve El Polo Azul u görüp serimlemek harika. Santa Marta’ya araba ile 45 dakika uzaklıkta ki bu yer o kadar yürüyüş sonrası bir gece kalmak için ideal olsada ben geri dönüp geceyi Taganga’da geçirmeyi tercih ettim 😉 Yürüyüş rotalarına göz atabilirsiniz. 6. gün sonunda Tayrona parka gitme zamanı. Sıcak havada elinde eşyalar ile 2-3 saatlik yürüyüş rotası gerçekten zorluyor olsada manzarası ve deniz keyfi buna sonuna kadar değdi. Onca yolu teptikten sonra en az bir gece geçirmeden olmaz. Günbatışıda doğuşuda ayrı güzeldi El Cabo’nun. 7. gün Tayrona park yürüyüşünü tamamlayarak Medellin’e uçmak için buradan Barranquilla’ yola çıktım. Eski sehir etrafinda gezinip dogru havalimanina 🙂 Birazda aşağıya doğru yol almanın zamanı geldi.