Çalışan kişiler için bir yılda iki haftalık tatilde ‘’nereye gitsek?’’ diye düşünmek yaza girerken hep akılda olan bir sorudur. Öğrenciler için yaz tatilinde ‘’ne yapsak, nasıl geçirsek?’’ soruları vardır. Hem keyifli, hemde az maliyetli bir tatil nasıl olur? Arkadaşlar ile gitmek maliyetleri düşürebilir veya son zamanlarda gündemde olan fırsat sitelerinden kampanyalarda fena değil. Tatil yapmam gerekiyor diye bazen istemiyor olsanda uygun olabilecek yere gidebilir. Bunların arasında ister istemez yeni birşey öğrendim 😀
Fırsat siteleri çok gündemde ve tatil fiyatları çok ucuz.. 5 gün tatil ve Balkanlar ‘’haydi hemen kuponları alalım ve gidelim.’’ Kuponlar alınır rezervasyonlar yapılır, vize işlemleri tamamlanır.
Yarın tatil başlıyor ve ne götürsek telaşı içindeyiz… Gelen bir telefon hepimizin yüzünü değiştirdi. Ne mi olmuş? Tur şirketi iflas etmiş ve hiçbir yere gidemiyorsun… Sarılır telefonlara başlarsın fırsat sitesini ve sigorta şirketini aramaya…. Parayı bir şekilde alacağız anlaşıldı da, güzelim tatili ne yapacağız?
Elinde Yunanistan vizesi olunca Atina uçak biletlerine bakarsın da ‘’çok pahalı değer mi?’’ diye düşündürür. O paraya bari Barcelona’ ya gideyim daha iyi derken vize aldığın ülkeye ilk giriş yapmadan ya seni kapıdan çevirirlerse korkuları ile karalar bağlarsın.
Ve çılgın bir fikir Pazar sabahı 02.00 de; İpsala kapılarına dayanalım vizeye kaşeyi bastırdık mı oldu bu iş… Başlarsın aynı gün gidiş dönüş otobüs aramayada, bulabilirsen… Peki ne yapacağız? Araba!!!! İnternet elinin altında olunca herşeyi bulmak çok kolay. İhtiyacın olan uluslararası ehliyet ve araç için yurt dışı sigortası. Saat 03.00’ de düştük yollara… İpsala Sınırı’ na varınca kapıda işlemleri yapan kişiyi bulmanız ve para ödemeniz yeterli. Tabii ilk seferde bu işlemleri yaparken korkular sizinle ya olmazsa, ya geçemezsem, ya arabaya birşey olursa, ya polis durdurursa…..vb.
Ve sınır kapısından geçtik hemde araba ile sorunsuz 🙂 Yunanistan yollarına girip Kavala’ ya yol alırken daha önce hiç bu kadar keyifli araç kullanmadığımı farkettim. İstanbul-İpsala, İpsala-Kavala arası neredeyse aynı kilometreler ama zamana ve yollara bakınca fark inanılmaz.
Sabahın erken saatlerinde Kavala’ daydık… Otobüslerin durmadığı, girişte güzel bir kumsal farkettik ve hemen durduk, deniz inanılmazdı.
Uzun süredir denize girmeyen biri olarak denizden hiç çıkmadım ne yorgunluk kaldı, ne de tur şirketinin batmasının üzüntüsü 😀
Bütün günü sahilde deniz, yemek, eğlence ile geçirdik ve Yolların Yaramazı (aracımız) ile dönerken gördüğümüz her yerde durduk, alışveriş yaptık, manzaraların keyfini çıkarttık.
Anladık ki araban ile yola düştüğünde istediğin yer senin tatil alanın, istediğin yön senin yönün hem de ucuz… İki kişi otobüs ile gitsen, turlarla daha pahalıya geliyor .Manzaraların keyfini çıkarttık. Akşam geç saatlerde İstanbul’ daydık.
Sonrasında ne mi oldu? Her hafta sonu yakın komşuları ziyaret, uzun yakalanan her tatil fırsatında komşuların güzelliklerine keşif….
Bizim tavsiyemiz motorsiklet tutkunlarını dışarda bırakarak, tatili seven ve araba ile seyahat etme fırsatı bulabilen herkesin bunu bir kere denemesi…..
Tabii bu çılgınlığın önümüzde ki bütün tatilleri şekillendireceğinden de haberimiz yoktu, uzakları araba ile yakınlaştıracağımızdan da…