LOST ve Jurassic Park filmlerininde bir parçası. Okaliptus ağaçlarının yetiştiği yer. Şelalenin yüksekliği 46 metre.Her noktası bir diğerinden güzel, ünlü ressamların elinden çıkmış tablolar gibi… Yürüyüşe ilk başladığınız noktadaki bu manzara size nerede olduğunuzu sessizce haykırıyor…. Yol boyunca ara ara durup ormanı dinleyin. Size fısıldadığını duyacaksınız. Belki de önünüzden biri geçiyormuş gibi hissedeceksiniz. Tropik kuşların kendi aralarında konuşmalarına katılmak isteyebilirsiniz.
Hava kararmadan tamamlanması söylenen bir yer olduğunu hatırlatmak istiyorum. Yürüyüş için bilgi aldığım dört farklı Hawaiili dedi bunu , ben değil 🙂 (Aynı zamanda gün içindeki ve gün batımındaki sesler birbirinden farklı, bunu gördüm.) Saat 16:20 gibi başladım yürüyüşe ve 18:00 de hava kararıyor. Kısa mesafe çabuk giderim diye düşünüyorsanız ve fotoğraf meraklısıysanız bir kere daha düşünmelisiniz. Çünkü her anı makinenizdeki karelerde dondurmaya çalışmak, aynı kareleri beyninize de çizmeye çalışmak bayağı süre istiyor.
Şelaleye vardığımda saat 17:40 olmuştu bile ve 20 dakikada dönmem gerekiyor. Koşamayacağıma göre, yanıma fenerimi de almayı unuttuğuma göre, artık başa gelen çekilecek. Mevsim nedeni ile şelale gürül gürül çağlamıyordu. Manzarayı içime sindirdikten
sonra hızlıca dönüş yolunu tuttum. Hava karardıkça renkler değişiyordu. Hatta sanki gelirken dinlediğim kuşlar uykuya dalmış yerlerini gece kuşlarına bırakmış gibiydiler. Çalıların arasında ayak sesleri duyuyorsun ama görünürlerde kimse yok. Saat 18:10 ve ormandan çıkmak için ne kadar kaldı hiç bir fikrim yok çünkü öyle çok noktada durmuştum ki… Flaş kullanırsam yolun karanlık noktalarını aydınlatırım dedim ama flaş ile bakmak hayatı çokta eğlenceli hale getirmiyormuş 🙂
18:25 ve başladığım ilk noktaya geri dönmeyi başardım. Manzaranın şaşkınlığı ve değişimlerde gördüklerimin aptallığı ile acaba kalsam ne görecektim, duyacaktım merakı ile ayrılıyorum. Bu nedenle, zifiri karanlıkta ne olduğunu sizinle paylaşamıyorum 😀
Hawaii’de gördüğüm en güzel manzaralardan biriydi. Ama, kesinlikle en keyifli yürüyüştü.
SAKIN GÖRMEDEN DÖNMEYİN!