Otogardan şehre ilk girdiğimde, ‘darmadağın bir çocuk odası’ na girmiş gibi hissettim kendimi.
NEDEN BOSTON? Boston, Amerika’nın en eski şehirlerden biri olması birçok ilke imza atmış olması, dünya çapında eğitim konusunda ki yeri ve tarihi ile Amerika’da gitmek istediğim 10 şehirden biriydi.
Boston, Massachusetts eyaletinin başkenti ve en büyük şehri ve Amerikan’nında 24. büyük şehri. Hatta, New England’ın en büyük şehri demek daha doğru olabilir. Boston’da her yerde New England yazısı görmek mümkün çünkü Boston İngiltere’den gelen Püriten sömürgecileri tarafından 1630 yılında Shawmut Yarımadası’nda kurulmuş. Şehirdeki tarihi eserlerin çoğu İngiltere’yi çağrıştırıyor. Boston aynı zamanda, Amerika’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğu için Amerika’da kurulan ilk devlet okulu, ilk metro sistemi, ilk restorant gibi birçok şeyde ‘ilk’ leri içinde barındırıyor. Ve bugün Boston, kolejleri, dünyaca ünlü üniversitelerinde ki yüksek eğitim sistemi ile yenilikleri dünya lideri kabul ediliyor.
New York’da bulunduğum bu sıralarda sonunda kendisini ziyaret edebildim. New Yok-Boston gidiş geliş 26 USD’ye bilet bulmak mümkün 😛
Otogardan ilk şehre girdiğimde, darmadağın bir çocuk odasına girmiş gibi hissettim kendimi. Binaların biri yükselirken diğeri alçalıyor. Birisi duvarları ve renkleri ile ‘Ben tarihte yaşanan her acı ve güzel olayın izlerini taşıyorum’ diyor hemen arkasında yükselen dev cam binalar ‘ne var bende yeni teknolojiyim. En yukardan her yeri görebiliyorum’ diyor. New York’ da sokakları baştan sona dümdüz çizgi gibi hali ile büyülerken burası acaba sokak devam ediyor mu? nereye dönmem lazım? diye düşündürebiliyor insanı.
Hotel’ e kadar bir oraya bir buraya bakınarak, gördüğüm diğer şehirlerin karelerini gözümün önünden geçirerek; Burası hangi şehirler ile benzeşiyor? İlk gördüğüm farklar neler? Şu anda bana ne hissettiriyor? soruları ile hotele vardım. Şehir haritasını aldığım gibi nereden nasıl başlamalıyım, bakar bakmaz hotelden ayrıldım ve keşfe başladım.
Copley meydanında yükselen Hancock kulesinin yanından geçerek Boston Common’a ulaştım. Park’ta keyifli yürüyüş State House’ da bitmiş oldu. Böylece ‘The Freedom Trail’ in başlangıç noktasına gelmiş oldum. Tek yön 4 km. süren bu keyifli yolculukta 16 tane tarihi bina ve hikayelerini okuma şansı buluyor insan. Daha detaylı bilgiye thefreedomtrail.org ulaşabilirsiniz. Yol tüm sokaklara girip çıkınca benim için biraz daha uzun sürdü tabi. 😉
Dönüş rotam işçi bayramı eğlenceleri nedeni nerden oldu bende bilmiyorum çünkü hangi sokaktan ses geliyorsa oraya dalıp müzik dinleyip kalabalığa karışmak isteyince saatlerin nasıl geçtiğini ve ne kadar yürüdüğümü fark etmedim bile. 16 km. bir yürüyüş sonrasında yorgun bir şekilde hotele dönerek dinlenmeye karar verdim. Ne de olsa akşam ışıklarını da görmek gerekiyor 😆
Ve beklenen an gelmişti… Bütün gün yağmur yağacak denildi ama kendisi yağmurlu bir Boston akşamı yaşatmak için bekliyormuş demek ki! Hava sıcak, yağmur güzel biraz ıslanmak neden olmasın daha güzel karelerde çıkabilir diye çıktım yola ama daha 1 km gitmeden gelen rüzgar ve sicim gibi yağmur fotoğraf makinamı çantama koymama neden olmakla kalmadı, şemsiyeyi de kapatmak zorunda bıraktı beni 🙂 Sonunda ne kadar ıslanmış olsam da sıcakta yağmur altında olmak gayet keyifliydi…
Ertesi günü eğitim üzerine ziyaret başladı. Hotel’ den Harward’ a metro ile gitmeyi tercih ettim çünkü dönüş yolum Harward’ dan M.I.T ordan da Boston üniversitesini görüp geri dönmekti, toplam 10 km.
Birçok güzel anı, tarihsel bilgiyi alarak, öğrencilerin neden olmak istediğini anlayarak, yeni yaşam tarzları görerek 2,5 gün sonra Boston’a veda ettim.
KISA KISA BOSTON’DA..
- Parklarda alkol ve sigara yasağı olduğunu unutmayın.
- Hatta bar veya restoranlarda dışarda bir şeyler içmek isterseniz yemek içinde minik bir şey ısmarlamanız gerekiyor. Boston’da 2010 yılında yaşanan bir kavgadan sonra alınmış bir karar.
- Deniz ürünlerinin bol bulunduğu bu şehirde en çok bulacağınız şey bar veya restoran isimlerinden de anlayacağınız gibi, istiridye ve ıstakoz.
- Cambridge bölgesini ziyaret etmeyi unutmayın. Öğrenci ve üniversite bölgesi
- The freedom trail, olmaz olmazlar arasında.
- Faneuil Hall, yemek için çok fazla alternatif bulabileceğiniz yer. Aynı zamanda minik hediyelik eşyalar alabileceğiniz.
- Alışveriş için Newbury caddesini tercih edebilirsiniz. Nordstrom Rack, birçok markayı aynı anda bulabileceğiniz ve her daim indirim olan alışveriş merkezi.
- Amerika’nın en eski restoran’ı Union Oyster Bar’ı ziyaret edin. Yemek yemeseniz bile bir şeyler içebilir ve binayı görebilirsiniz.
- Neptun Oyster Bar veya Giacomo’s Ristorante yemek için tercih edebileceğiniz diğer yerler arasında olabilir. Ama hepsi çok ünlü olduğu için kapıda uzun bir kuyrukta beklemeniz gerekebilir. 😕
- Mike’s Pastry veya Modern Pastry ufak atıştırmalar için karşılıklı güzel iki yer. Çok sıra yoksa bakmanızı tavsiye ederim.
- Yok ben sağlıklı besleniyorum diyorsanız Cople Square yakınında bulunan Sweet Garden(Boston maratonu bitiş çizgisi’nde) tam size göre olabilir.
- Çin yemekleri için en çok tercih edilen yer, güney otogarına yakın Hei La Moon Restorant. Öğlen saatinde çok sıra var ama akşam saatleri biraz daha iyi.
- Yürüyüş için Beacon Hill güzel noktalar arasında. Büyük bir site içinde yaşayan insanlar gibi oradakiler.
- Gece Top of the hub’da bir şeyler içerek Boston ışıklarının keyfini çıkartabilirsiniz.
- Akşam üzeri Skywalk için bilet alabilir ve gün batımı ve Boston ışıklarını seyredebilirsiniz. 16 USD
- Zamanınız varsa Sience Park’ ı ziyaret edebilir ve Mugar Omni Teather’ da mini film izleyebilirsiniz.
- Metro kullanmayı planlıyorsanız, 2.65 USD tek yön, 5 USD kart alabilir ve sonra 1,2,3 USD dolumlar yapabilirsiniz.
- Boston’a uçak ile geliyorsunuz yerel otobüsler ile şehir merkezine gelebilirsiniz. Güney otobüs garına geliyorsanız zaten şehir merkezinde inmiş oluyorsunuz.
- Eğer okulların açılma dönemi veya yoğun sezona denk gelmiyorsanız şehir merkezinde 40 USD’den başlayan fiyatlar ile hostel bulabilirsiniz. Uygun hotellerin fiyatı 120 USD’den başlıyor. Ben Copley Square’ de Charlesmark Hotel’ de kaldım. Küçük ama güzel bir oteldi ve her yere yürüyerek ulaşmak kolaydı.
Yola Çık! Sınırları Geç! Hayatı Keşfet!
1 yorum
çok güzel gelecez 🙂